Language
English
عربي
Tiếng Việt
русский
français
español
日本語
한글
Deutsch
हिन्दी
简体中文
繁體中文
Home
How To Use
Language
English
عربي
Tiếng Việt
русский
français
español
日本語
한글
Deutsch
हिन्दी
简体中文
繁體中文
Home
Detail
@juststagelight: Fire machine show! Do you like it? #stagelight #stagedesign #stagedesigner #stagelights #hazemachine #stage #ledfogmachine #smokemachine #ledsmokemachine #smokemachines #stagediving #dryicemachine #stagedecor #stagedecoration #smokemachines #stagedesigner #stagemanager #stageshow #stagehaze #hazemachineeffect #hazemachines #firemachine #hazemachines #eventdesign #eventplanners #bluesealighting #fogmachines #fogmachine #co2machine #co2smokemachine #eventplanner
BLUE SEA LIGHTING
Open In TikTok:
Region: US
Monday 01 May 2023 14:22:50 GMT
44947
1269
12
171
Music
Download
No Watermark .mp4 (
5.42MB
)
No Watermark(HD) .mp4 (
7.86MB
)
Watermark .mp4 (
5.55MB
)
Music .mp3
Comments
dj.Timonation :
hi do you wanna sponcor me
2025-08-15 07:51:54
0
Molnar Oszkar-Masszo :
unde se poate gasii astea?
2025-09-18 08:02:58
0
Seb en 35 :
please the title zic
2023-06-01 01:58:11
1
✓=RAMOS=✓ :
Cuanto cuesta esto
2023-05-20 22:38:50
0
✨prins Rosimar✨ :
el precio...
2023-05-27 23:12:33
0
Gabriel Henrique :
😁
2025-10-03 20:29:22
0
Edishoe :
😁
2025-09-18 13:23:48
0
MINSENFX-Mumu :
😳
2025-07-14 01:53:33
0
projector lamp :
😁😁😁
2025-05-19 08:02:33
0
Seb en 35 :
👍👍👍👍
2023-06-01 01:57:51
0
Maik f64 :
que contaminasion
2023-05-07 17:20:00
0
BLUE SEA LIGHTING :
Please contact my assistant for the price@bluessundws
2023-05-01 14:23:52
2
To see more videos from user @juststagelight, please go to the Tikwm homepage.
Other Videos
#السعودية#توصيل#مالي_خلق_احط_هاشتاقات🦦 #القصيم #الرياض
᷂يا ᷂ساكن ᷂عيوني😔#تصميم_فيديوهات🎶🎤🎬 #تيم_الملوك💎🔥 #اكسبلورexplore
#quotesaesthetic #fypシ #foryoupage
¿Estás a punto de rendirte? Esta historia te hará cambiar de opinión 🙏
Uzun zaman önce, gülleri ve rengârenk laleleriyle meşhur bir kasaba varmış. Kasabanın en değerli hazinesi, merkezdeki büyük çiçek bahçesiymiş. Bahçeyi korumak için de çok sıkı bir kural konulmuş: "Kimse bahçeden tek bir çiçek dahi koparamaz. Bu kuralı çiğneyenler, sıcak çöllere sürgün edilir." Kasaba halkı bu kurala sıkı sıkıya bağlıymış. Ta ki, yaşlı ve sakin bir adam kasabaya yerleşene kadar... Bu adam, her sabah erkenden kalkar, uzun yürüyüşlere çıkardı. Bir gün, dönüşünde elinde nadir bulunan, göz alıcı güzellikte bir çiçekle kasabanın ana caddesinden geçti. Herkes onu gördü. Öfke ve şaşkınlık bir anda kasabayı sardı. İnsanlar, "Bu yabancı, kutsal bahçemizden çiçek koparmış!" diye bağırmaya başladılar. Adamı hemen oracıkta yakaladılar. Yargıçlar onu derhal mahkemeye çıkardı. Adam, "Ama ben..." diyecek oldu, fakat kimse onu dinlemedi. Suçu çok açıktı: Kuralı çiğnemiş ve bir çiçek koparmıştı. Cezası belliydi: Çöle sürgün. Ertesi gün, kasaba halkı onu çölün kenarına kadar götürdü. Yolda, kasabanın en yaşlı bilgesi de onlara eşlik ediyordu. Sürgün edilecek adam, çölün uçsuz bucaksız kumlarına bakarak hiçbir şey söylemeden, sadece gülümsedi. Kalabalıktan biri, "Hala gülümseyebiliyor! Hiç utanmıyor musun?" diye haykırdı. Tam o sıra, yaşlı bilge öne çıktı ve adama seslendi: "Söyle bize evlat. Ellerin çiçek kokuyordu. Seni bu cezaya çarptırdılar. Hiç mi itirazın yok?" Adam, bilgeye döndü ve sakin bir sesle, "Saygıdeğer bilge, onlar beni yargıladıklarını sanıyorlar. Oysa beni anlamadılar. Beni yakaladıklarında, 'Ama ben...' demek istemiştim. Kimse dinlemedi." Bilge, "Peki, şimdi söyleyebilir misin?" dedi. Adam, cebinden küçük bir kese çıkardı. İçinden bir avuç tohum alıp rüzgâra savurdu. Tohumlar, çölün kıyısındaki verimli topraklara dağıldı. "Ben," dedi adam, "o nadir çiçeği korunaklı bahçenizden değil, uzak dağ yamaçlarından topladım. Amacım, onu koklamak veya evimi süslemek değildi. Amacım, onun tohumlarını alıp, kasabanızın etrafındaki çorak arazilere, yol kenarlarına ekmekti. Koparılan her çiçek için, yüzlercesini dikmek istiyordum. O gün elimde gördüğünüz çiçek, tohumlarını ekmek için topladığım son örnekti." Bir anlık derin bir sessizlik oldu. Herkes, az önce rüzgâra savurduğu tohumlara ve çölün kenarına bakakaldı. Adam, sözlerini şöyle bitirdi: "Siz beni, bir çiçek çaldığım için sürgün ettiniz. Ve bir kişi bile çıkıp, 'Belki de bu adam, kopardığından çok daha fazlasını ekiyordur' demedi." Kalabalık utanç içinde önce yere, sonra bilgeye baktı. Yaşlı bilge, başını önüne eğdi ve hüzünle, "İşte gerçek sürgün," dedi, "anlayışsızlığın ve önyargının karanlık çölüne sürgün ettiğimiz akıl ve güzelliktir. Onu yargıladığımızda, aslında kendi kısır düşüncemizin çölüne kendimizi hapsettik." O günden sonra kasaba halkı, kuralları sorgulamayı ve her insanın hikâyesini dinlemeyi öğrendi. Ve ertesi ilkbahar, çölün kenarında, adamın savurduğu tohumlardan, daha önce hiç görülmemiş güzellikte çiçekler açtı. O çiçeklere, "Sürgünün Gülleri" adını verdiler; hem hatırlamak için, hem de asıl suçun, anlamaya çalışmamak olduğunu hiç unutmamak için. . . . #farsçabahçesi🌹
About
Robot
Legal
Privacy Policy