Hakan Çağlar :
Sana “gitme” demeyeceğim. Çünkü sen, gitmeyi çoktan seçtin. Gitmek dediğin şey bir adım değil; bir eksilme, bir geri çekilme, bir içten vazgeçiştir. Bunu geç fark ettim belki ama şimdi biliyorum: İnsan bir yerden gitmeden önce, kalbinin iplerini çözer sessizce. Sen çoktan çözmüştün. Ben hâlâ o kopan düğümleri parmaklarımla yoklarken sen, gözlerinin içindeki son ışığı da alıp çoktan yola çıkmıştın.
Hiç kimse birden bire gitmez aslında. Gitmek, içten içe başlar; bakışların süresi kısalır, cümlelerin yükü azalır, sessizlik uzar. Varlığın azaldıkça, yokluğun çoğalır. Ve ben, azalan her şeyin arttığını öğrendim seninle. Bir insan ne kadar az konuşursa, o kadar çok şey anlatabiliyormuş meğer. Sen konuşmadıkça ben her şeyin cevabını kendi içimde buldum. Cevaplar senin değil, artık bendendi. Çünkü sen çoktan susmayı tercih etmiştin.
O yüzden sana "gitme" demeyeceğim. Çünkü gitmeyi hak eden birine kal demek, kendine ihanettir. Kalmak, iki kişiyle olur; biri gitmek isterken, öbürü tutunamaz. Ben seni tutmak istemedim artık; çünkü baktım, avuçlarımda sadece izlerin kalmış. Sesin yok, nefesin yok, varlığın bile bir gölge gibi… Ve en kötüsü, sen dönüp arkanı bakmadan gidecek kadar yabancılaşmışsın bana.
Seninle kurduğum her cümle şimdi kendi başına ayakta kalmaya çalışan bir enkaz gibi. Üstüne bastıkça canı acıyor, dokundukça çöküyor. Ama olsun. Bazı enkazların altından yeniden doğulurmuş. Bazı yangınlar külleriyle yazarmış en sağlam hikâyeleri. Ve ben artık seni değil, kendimi yazmak istiyorum.
Çünkü senin gitmen bir son değil. Bir başlangıç bu. Kendimle yeniden karşılaşmamın, aynaya artık senin suretin olmadan bakabilmemin başlangıcı. Yalnızlığın bile sana benzemediği bir zaman dilimi burası. Ve burada, sana söyleyeceğim tek şey şu:
Sana “gitme” demeyeceğim. Çünkü kalmak istemeyen biri, hiçbir sözü duyamaz. Sen gitmedin… Sen hiç kalmamışsın aslında.
✍️🖤🥀😔😔
2025-11-22 17:44:14